WhatsApp için hemen ikona tıklayın

Patent

Patent (133)

Patent ile ilgili soruları burada bulabilirsiniz :

Provisional Patent Başvurusu (PPA): ABD ve Bazı Ülkelerde İcadınızı Korumanın Hızlı Yolu

PPA Nedir , Provisional Patent , geçici patent başvurusu yapmak , Geçici Patent , FirsttoFile Sistemi

Yeni bir buluş yaptınız ve bunu korumak istiyorsunuz, ancak henüz tam patent başvurusu için hazır değilsiniz. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde ve Avustralya, Kanada, Hindistan gibi bazı ülkelerde sunulan Provisional Patent Application (PPA - Geçici Patent Başvurusu), size düşük maliyetli ve esnek bir koruma sağlıyor.

Önemli Not: PPA, Türkiye ve Avrupa Patent Ofisi (EPO) sistemlerinde bulunmuyor. Bu sistem özellikle ABD patent stratejileri için kritik bir araç. Peki bu sistem nasıl çalışıyor ve girişimciler için neden önemli?

PPA Nedir ve Hangi Ülkelerde Geçerli?

Provisional Patent Başvurusu, ABD Patent Ofisi (USPTO) tarafından sunulan ve aynı zamanda Avustralya, Kanada, Hindistan gibi ülkelerde de benzer sistemler bulunan geçici bir koruma yöntemi. Temel özellikleri:

- 12 aylık öncelik hakkı sağlar

- "Patent Pending" (Patent Başvurusu Yapıldı) ibaresi kullanma izni verir

- Düşük maliyetle erken tarih garantisi sunar

Örnek Senaryo: Silikon Vadisi'ndeki bir girişimci, yeni bir yapay zeka algoritması geliştirdi. Henüz tam patent başvurusu yapacak kadar verisi yok. ABD'de PPA yaparak:

- Hemen koruma başlatır

- 1 yıl içinde tam patent başvurusunu tamamlar

- Rakiplerine karşı erken tarih avantajı elde eder

PPA'nın ABD'deki Stratejik Avantajları

1. First-to-File Sisteminde Kritik Koruma

ABD'de 2013'te yürürlüğe giren America Invents Act ile sistem "first-to-file"a dönüştü. Bu da:

- Kim önce başvurursa patent hakkını alır

- PPA ile hemen tarih sabitleyerek rakiplerin önüne geçersiniz

Gerçek Hayat Örneği: Boston'da iki start-up aynı tıbbi cihazı geliştiriyor. Startup A, PPA ile hemen başvuru yapıyor. Startup B ise 6 ay bekliyor. Sonuçta Startup A, Startup B'den önce koruma elde ediyor.

2. VC'ler İçin Güven Sinyali

ABD'de yatırımcılar (VC'ler), "Patent Pending" ibaresini ciddiye alır. PPA yapmış bir start-up:

- Yatırım çekmede %30 daha avantajlı olabilir

- Fikrin çalınma riskini ortadan kaldırır

PPA'nın Sınırlamaları: ABD İçin Özel Uyarılar

1. 12 Ay Kuralı Çok Sıkı

ABD'de PPA yaptıktan sonra:

- 1 yıl içinde mutlaka tam başvuru (non-provisional) yapmalısınız

- Aksi takdirde tüm haklarınızı kaybedersiniz

Tipik Hata: Kaliforniya'lı bir mucit, PPA yaptıktan sonra 13. ayda tam başvuru yapmaya kalktı. USPTO başvuruyu reddetti çünkü süre aşılmıştı.

2. Uluslararası Koruma Sağlamaz

PPA sadece ABD'de koruma sağlar. Diğer ülkeler için:

- 12 ay içinde PCT başvurusu yapmanız gerekir

- Avrupa'da direkt PPA benzeri sistem yoktur

Kimler ABD PPA'sını Kullanmalı?

- ABD pazarına girecek girişimciler

- Silikon Vadisi'ndeki start-up'lar

- Üniversite teknoloji transfer ofisleri (Özellikle MIT, Stanford gibi kurumlarda sık kullanılır)

Sonuç: ABD Odaklı Akıllı Hamle

Eğer:

- ABD'de patent koruması istiyorsanız

- Hızlı hareket etmeniz gerekiyorsa

- Yatırım sürecindeyseniz

PPA sizin için mükemmel bir başlangıç. Ancak unutmayın:

- 12 ay içinde tam başvuru şart

- Sadece ABD'yi kapsar

- Avrupa'da geçerli değildir

ABD patent stratejinizde PPA'yı doğru kullanın, rakiplerinize fark atın!

Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

"Teknolojinin Temizlik Süper Kahramanı: Roborock Saros Z70"

Haftanın patenti , Teknolojinin Temizlik Süper Kahramanı , Roborock Saros Z70 , Temizlik Robotu Patenti

"Teknolojinin Temizlik Süper Kahramanı: Roborock Saros Z70"

https://www.youtube.com/watch?v=foWbV0HZpXs

Resim1.png

Evlerimizdeki en büyük mücadelelerden biri temizliktir. Her gün birikmeye başlayan tozlar, evdeki dağınıklıklar, odaların köşelerine saklanan kıyafetler... Ama bu haftanın buluşu, evdeki bu savaşta tam anlamıyla bir süper kahraman! Tanıtımını, CES 2025’te yapılan Roborock Saros Z70 robot süpürge, sadece temizlik yapmıyor, aynı zamanda evin etrafında adeta bir macera yaşatıyor. ????

Neden Roborock Saros Z70?

Geleneksel robot süpürgeler genelde iki şeyle tanınır: Birincisi, sesi; ikincisi ise temizlik sonrası hâlâ birkaç köşe bırakmalarıdır. Ama Saros Z70 bunları unutturuyor! İşte bu yeni teknoloji harikasının yepyeni özellikleri:

  1. Entegre Robot Kolu - Hayır, yanlış duymadınız! Saros Z70, sadece zeminleri süpürmekle kalmaz, yerdeki dağınıklıkları toplar ve küçük nesneleri (mesela kayıp çorapları) yerden alıp bir kenara koyar. Evet, bu robot süpürge artık bir temizlik işçisinden çok, yerinde duran bir elektronik dost gibi.
  2. Merdivenleri Aşma Özelliği - Tüm robot süpürgeler "merdiven korkusu" ile bilinir. Ancak Saros Z70, evinizdeki her katı fethetmeye hazır. Merdivenler? O da ne? Artık süpürge de tırmanabiliyor!
  3. Yapay Zeka Sistemi - Saros Z70 sadece temizlemiyor, aynı zamanda düşünme yeteneğine sahip. Evinizdeki köşeleri, halıları, odaları analiz ediyor ve ona göre temizlik stratejisi oluşturuyor. Sadece odayı süpürmekle kalmaz, maksimum verimlilik için her alanı farklı bir açıyla ele alır. Hem eğlenceli hem de akıllı!

Herkes İçin Uygun:

Evdeki minik dağınıklıklar ya da büyük bir temizlik operasyonu için fark etmez; Saros Z70 her ihtimale karşı hazırlıklı! Kolayca programlanabilir, kullanıcı dostu bir tasarımı var ve günlük rutininizle mükemmel uyum sağlar.

Evinizin her köşesini pırıl pırıl yaparken, gizli kahramanınız olun. Akşam işten döndüğünüzde, tüm odalarınız tertemiz. Kim temizledi demeyin, bu teknoloji süper kahraman işini halledecek!

Fiyat ve Satış Tarihi:

Peki, tüm bu süper güçler ne kadar? 10 Şubat’ta satışa sunulacak olan Roborock Saros Z70, 1.600$ gibi makul bir fiyat etiketiyle geliyor. Temizlik yapmak sadece zahmetli değil, artık eğlenceli de!

Neden Saros Z70?

Saros Z70, sadece bir robot süpürge değil. O, evdeki temizlik alanında teknolojinin sınırlarını zorlayan, sizi ev temizliği korkularından kurtaran bir dost. Hedefiniz evinizi tertemiz tutmaksa, Roborock Saros Z70 sizinle her adımda olacak.

Evde çoraplarınızı bulamıyorsunuz? Saros Z70 hemen devreye giriyor. Merdivenler gözünüzü korkutuyor? O da geçmişte kaldı! Şimdi, evinizi her açıdan temizlemenin tam zamanı!

Roborock Saros Z70: Temizlik, artık yalnızca bir iş değil, bir eğlence! 

  Bilgi ve görüşleriniz için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.

[...]

Read more

Patent sahibi kimdir? Buluşu ilk yapan mı? Patent başvurusunu ilk yapan mı?

FirsttoInvent , FirsttoFile , Günümüzde Patent Stratejisi , İcat Ettim Ama Başvurmadım , Patenti Ben Önce Buldum , Patent Sahibi , Patent Sahibi Olmanın Avantajları

ABD patent sisteminde eskiden şöyleydi: Bir mucit bir şey keşfettiğinde, bunu ilk düşünen ve hayata geçiren kişi olduğunu ispat ederse, patenti alabiliyordu. Bugün ise tablo farklı. Artık patent sisteminde "önce bulan" değil, "önce başvuran" kazanıyor. Bu fark, hem stratejinizi hem de başvuru zamanlamanızı tamamen değiştirebilir. Peki bu sistemler nasıl çalışır? Hangisi daha adil? Gelin birlikte bakalım.

İki Temel Sistem: First-to-Invent vs. First-to-File

1. First-to-Invent (Önce İcat Eden Sistemi)

Bu sistemde, patent başvurusu ikinci sırada yapılsa bile, buluşu gerçekten önce yapan kişiye patent verilir. Ancak burada bir sorun var: Kimin gerçekten önce buluş yaptığını nasıl bileceğiz?

Bu sistemde mucidin, buluşunu düşündüğünü ve geliştirmeye başladığını kanıtlaması gerekir.
Genellikle bunu kanıtlamak için:

  • Tanıklı ve tarihli laboratuvar defterleri
  • Notlar, çizimler, prototipler
  • Şahit beyanları
    gibi belgeler kullanılır.

ABD, uzun yıllar bu sistemi kullandı. Ancak sistemin karmaşık yapısı, davalara konu olması ve kötüye kullanım ihtimalleri nedeniyle 2013’te değişikliğe gidildi.

2. First-to-File (Önce Başvuran Sistemi)

Bu sistem bugün neredeyse tüm dünyada geçerlidir. Kural basit ve nettir:
Kim önce başvurursa, patent hakkı onundur.

Bu sistemde, başvuru tarihi tüm hakların temelini oluşturur. Buluşu gerçekten kimin önce yaptığı artık önemli değildir. Bu nedenle mucitler, buluşlarını mümkün olan en kısa sürede patent ofisine ulaştırmaya çalışır.

Örnek:
Ali ve Zeynep benzer bir enerji verimliliği sağlayan cihaz tasarlıyorlar. Zeynep daha önce bulmuş olabilir ama Ali, patent başvurusunu Zeynep’ten bir gün önce yaparsa, patent Ali’ye verilir.

ABD Neden Sistem Değiştirdi?

ABD, 16 Mart 2013’te yürürlüğe giren America Invents Act ile “first-to-invent” sistemini bırakarak “first-to-file” sistemine geçti. Bu değişim:

  • Patent süreçlerini daha şeffaf ve öngörülebilir hale getirdi,
  • Uzun süren ispat davalarını azaltmayı hedefledi,
  • Uluslararası standartlarla uyumu sağladı.

Günümüzde Patent Stratejisi Neden First-to-File’a Göre Kurgulanmalı?

Artık uluslararası pazarda patent almak isteyen bir girişimcinin ya da mucidin en büyük önceliği hızlı başvuru yapmak olmalı. Çünkü:

  • Aynı fikir başka biri tarafından da geliştiriliyor olabilir.
  • Buluşunuzu açıklarsanız (fuarda, web sitesinde, yatırımcı görüşmesinde), başvuru hakkınızı kaybedebilirsiniz.
  • İlk başvuran olursanız, rakibiniz aynı ürünü sizden önce bulmuş olsa bile patenti alamaz.

İcat Ettim Ama Başvurmadım = Risk Altındasınız!

Örnek:
Merve, giyilebilir bir nabız ölçer geliştiriyor. Prototipi hazır ama ürün üzerinde biraz daha çalışmak istiyor. Bu sırada başka bir girişimci benzer bir cihaz için başvuru yapıyor. Merve, ürününü daha önce geliştirmiş olmasına rağmen artık patent alma şansı yok.

Bu yüzden, buluşunuz "ticari olarak olgunlaşmadan" önce bile patent başvurusu yapılmalı. En kötü ihtimalle başvurunuzu yaptıktan sonra geliştirmeye devam eder, yeni versiyonlar için ek başvurular yapar, önceki başvuruyu yayına çıkmadan önce geri çekersiniz.

Sonuç: “Ben Önce Buldum” Demek Artık Yetmiyor

Günümüz patent dünyasında geçerli olan gerçek şu:

"Önce bulan değil, önce başvuran kazanır."

Bu nedenle:

  • Buluşunuzu belgelemekle vakit kaybetmeyin,
  • Açıklamadan önce gizliliği sağlayın,
  • Başvuruyu en kısa sürede yapın,
  • Gerekirse profesyonel bir patent vekilinden destek alın.

Unutmayın, hızlı hareket eden kazanır. Çünkü fikri olan çok, ama patent sahibi olan azdır. Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Ağzınızdan Kaçan Buluş: Patent Başvurusundan Önce Gizlilik Neden Hayati?

Patent Başvuru Süresi , Patent Gizlilik Sözleşmesi , Güvenli Patent Başvurusu , Patent Nasıl Alınır , patent alma şartları , patent nasıl alınır kısaca , Patent Hoşgörü Süresi

Bir fikriniz var, hem de harika bir fikir! Arkadaşlarınıza anlatmak istiyorsunuz, yatırımcı sunumlarına çıkmak istiyorsunuz, belki sosyal medyada bile “spoiler” vermek istiyorsunuz. Durun! Nefes alın ve bu yazıyı mutlaka okuyun. Çünkü patent başvurusu yapılmadan önce yapılan açıklamalar, buluşunuzu tamamen korumasız bırakabilir.

Gizlilik Olmazsa Patent de Olmaz!

Bir buluşun patentlenebilir olması için en temel şartlardan biri, yeni olmasıdır. Bu da demektir ki, başvurudan önce hiçbir şekilde kamuya açıklanmamış olmalıdır.

Eğer siz veya bir başkası (bilerek ya da bilmeden) buluşunuzu başvurudan önce açıklarsa, bu durum buluşun “yenilik” kriterini ortadan kaldırır ve patent alma hakkınız bir anda yok olabilir.

Örnek:
Elif, geliştirdiği katlanabilir elektrikli scooter tasarımını bir girişimcilik yarışmasında sergiliyor. Sunum yapıyor, fotoğraflar çekiliyor ve sosyal medyada paylaşılıyor. Birkaç ay sonra patent başvurusunda bulunuyor. Ancak daha önce kendi yaptığı sunum yüzünden, artık buluşu "yeni" sayılmadığı için patent reddediliyor.

“Ben Açıklamadım, Yatırımcı Açıklamış!” Olmaz. Sorumluluk Sizin.

Patent ofisleri açıklamanın kim tarafından yapıldığını dikkate almaz. İster siz, ister ortağınız, ister bir gazeteci olsun — açıklama yapıldığı anda, buluş kamuya mal olmuş sayılır. Bu nedenle, özellikle başvuru öncesinde iş yaptığınız herkesle gizlilik sözleşmesi (NDA) imzalamanız gerekir.

Örnek:
Murat, buluşunu yatırımcılarla paylaşmadan önce sözleşme yapmaz. Görüşmeye katılanlardan biri, sunumda anlatılan teknolojiyi arkadaşına anlatır, o da konuyu bir teknoloji blogunda yazar. Sonuç: Murat’ın buluşu artık kamuya açık bilgi haline gelmiştir.

Bazı Ülkelerde “Hoşgörü Süresi” Var Ama...

Bazı ülkeler, özellikle ABD, Japonya, Kanada gibi ülkeler, mucitlere sınırlı bir süreliğine açıklama hakkı tanır. Buna “grace period – hoşgörü süresi” denir. Örneğin ABD’de başvurudan önce yapılan açıklamalardan sonra 12 aya kadar başvuru yapılırsa, patent alınabilir.

Ancak bu sürenin:

  • Her ülkede geçerli olmaması,
  • Her durumda uygulanamaması,
  • İspat yükümlülüğü doğurması

gibi ciddi riskleri vardır.

Örnek:
Ahmet, buluşunu önce Türkiye’de bir fuarda sergiliyor, sonra ABD’de başvuru yapıyor. ABD’de bu sunum tolere ediliyor olabilir ama Avrupa’da kesinlikle edilmez. Eğer buluşunu global ölçekte korumak istiyorsa, o sunum bütün planlarını bozmuş olabilir.

Başvurudan Önce Açıklanabilecek Tek Güvenli Yol: NDA

Eğer patent başvurusu yapmadan önce iş birliği yapmanız gereken kişi veya kurumlarla görüşme yapmanız gerekiyorsa, onları detaylara dahil etmeden önce bir gizlilik sözleşmesi imzalatmanız şart.

Gizlilik Sözleşmesi Nedir?

Karşı tarafın buluşunuzla ilgili edindiği bilgileri, sizin izniniz olmadan üçüncü kişilerle paylaşmasını veya kullanmasını yasaklayan bir yasal belgedir.

Bu belge sayesinde, açıklama yapsanız bile buluşun kamuya açık hale gelmediği kabul edilir. Çünkü “gizli ortamda” açıklanmıştır.

Örnek Bir Senaryo ile Özetleyelim:

Gizem, akıllı ev sistemleriyle entegre çalışan yeni bir yangın algılama cihazı geliştiriyor. Projeyi büyütmek için yatırımcı arıyor. Eğer patent başvurusundan önce yatırımcılara demo yapar, sunum gönderir ve ürün detaylarını anlatırsa — ve bu sırada herhangi bir gizlilik sözleşmesi yoksa —  ve bu bilgiler kamuya açıklanır ve yayınlanırsa, buluş artık “yeni” sayılmaz.
Bu da, çok büyük bir fırsatın sonsuza kadar kaybedilmesi anlamına gelir.

Sonuç: Patent Başvurusuna Kadar Sessizlik Altındır!

Unutmayın:
✔️ Patent başvurusundan önce hiçbir kamuya açık sunum yapmayın.
✔️ Hiçbir bilgi, görsel, prototip, teknik özellik paylaşmayın.
✔️ Eğer mutlaka paylaşmanız gerekiyorsa, önce gizlilik sözleşmesi imzalatın.
✔️ Ve en önemlisi, güven, sözleşmesiz olmaz.

Buluşunuzu korumanın ilk şartı, onu açıklamamak. Konu hakkında daha fazla bilgi almak, gizlilik sözleşmesi örneği edinmek ya da patent başvurusu hazırlamak istiyorsanız bir fikri mülkiyet uzmanına danışmak size zaman ve para kazandıracaktır.

Çünkü unutmayın:

“Bir fikir, paylaşılmadan önce korunmalıdır. Aksi takdirde artık sizin değil, herkesindir.” Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın

 
[...]

Read more

Buluşunu Korumaya Almanın İlk Adımı: Patent Başvurusu Ne Zaman Yapılmalı?

Patentte İlk Başvuru , Patent Erken Başvuru , Patent Finansal Destek , Patent Lisanslama , Patent Yurt Dışı Başvuruları , Patent 12 Aylık Süre , PCT için 30 Aylık Süre , patent gizliliği

Buluşunuza güveniyorsunuz, emek verdiniz, test ettiniz ve artık dünyaya açılmaya hazırsınız. Ancak tam bu noktada, çok kritik bir karar almanız gerekiyor: Patent başvurusu için doğru zaman ne zaman?

Pek çok mucit ya da girişimci için bu karar dönüm noktasıdır. Zira patent başvurusu erken yapılırsa, bazı avantajlar sağlarken; çok erken yapılması da dezavantaj yaratabilir. Bu yazımızda, patent başvurusunun ne zaman yapılması gerektiğini tüm yönleriyle inceleyeceğiz ve örneklerle kafanızdaki soru işaretlerini gidermeye çalışacağız.

"İlk Gelen Alır": İlk Başvuran Kazanır

Bugün dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde patent sistemi "ilk başvuran kazanır" prensibiyle işler. Yani aynı buluşu yapan iki kişiden hangisi önce başvuru yaparsa, patenti o alır.

Örnek:
Ayşe ve Mehmet, birbirlerinden habersiz olarak benzer bir su tasarruf cihazı geliştiriyorlar. Ayşe, cihazı ticarileştirmeyi planladığı için hemen patent başvurusunu yapıyor. Mehmet ise ürünü daha fazla test etmek istediği için bekliyor. Bu süreçte Ayşe başvurusunu yaptığı için artık o buluşun sahibi olarak kabul ediliyor, Mehmet ise aynı ürünü daha önce tasarlamış olsa bile patent hakkını kaybediyor.

Amerika Birleşik Devletleri bile, 2013'te yürürlüğe giren America Invents Act ile "ilk başvuran kazanır" sistemine geçti. Bu da demek oluyor ki, artık dünyada geçerli kural açık ve net: geç kalan, buluşunu kaybeder.

Erken Başvuru Finansal Destek ve Lisans İçin Avantaj Sağlar

Erken yapılan başvurular sadece hak sahipliğini garanti altına almakla kalmaz; aynı zamanda yatırımcı ve iş ortakları karşısında da güçlü bir pozisyon sağlar.

Örnek:
Büşra, geliştirdiği mobil sağlık uygulaması için yatırımcılarla görüşmek istiyor. Ancak yatırımcılar, fikrin koruma altında olup olmadığını sorguluyor. Büşra, henüz patent başvurusunda bulunmamış olduğu için görüşmeler sekteye uğruyor.

Oysa ki patent başvurusunu önceden yapsaydı, başvurunun dosya numarasını ve içerik özetini yatırımcılarla rahatça paylaşabilir, projesinin yasal koruma altında olduğunu gösterebilirdi.

Erken Başvuru = Erken Koruma ve Daha Erken Hakların Kullanımı

Unutulmaması gereken bir diğer konu ise, bir patent başvurusu yapılır yapılmaz otomatik olarak "bekleyen başvuru" statüsü kazanır. Bu, başvurunun ilanından itibaren sizin hukuki koruma kalkanınızın devreye girmesi anlamına gelir. Bu sayede üçüncü kişilerle yapılacak görüşmelerde eliniz güçlenir.

Ayrıca patentin resmi olarak verilmesi süreci uzun sürebileceğinden (bazı ülkelerde 2-4 yıl arası), başvuruyu ne kadar erken yaparsanız, süreci o kadar erken başlatmış olursunuz.

Peki, Çok Erken Başvurmak Sorun Yaratır mı?

Evet, yaratabilir. Eğer buluşunuz henüz gelişmeye devam ediyorsa, çok erken yapılan bir başvuru daha sonra size engel olabilir. Çünkü başvuru yapıldıktan sonra özellikle tarifname ve istemlerde köklü değişiklikler yapmak mümkün değildir.

Örnek:
Hasan, bir otomatik bitki sulama cihazı geliştiriyor. İlk prototipini tamamlar tamamlamaz patent başvurusunda bulunuyor. Ancak birkaç ay sonra yaptığı iyileştirmelerle cihazın performansını ciddi biçimde artırıyor.

Ne yazık ki, bu yeni özellikleri orijinal başvuruya dahil edemediği için ya yeni bir başvuru yapmak zorunda kalıyor ya da önceki başvurunun kapsamı yetersiz kalıyor.

Yurt Dışı Başvurular İçin 12 Aylık Kritik Süre

Patent başvurusu ilk kez bir ülkede yapıldıktan sonra, aynı buluş için diğer ülkelere başvuru yapmak isterseniz 12 ay içinde hareket etmeniz gerekir. Bu süre içinde başvuru yaparsanız, ilk başvuru tarihini tüm başvurularınızda kullanabilirsiniz (rüçhan hakkı).

Bu kural, hem stratejik planlama yapmanızı gerektirir hem de maliyeti etkiler.

Örnek:
Selim, Türkiye'de başvurusunu yaptıktan sonra Almanya, Amerika ve Japonya'da da patent almak istiyor. Ancak bu ülkelerde başvuru yapmak yüksek maliyetli. Eğer patentin ticari başarısından emin değilse, bu süreç riskli hale gelebilir.

PCT ile 30 Aylık Süre Kazanabilirsiniz

Bu noktada PCT (Patent İşbirliği Antlaşması) devreye girer. PCT başvurusu yaparak, yurt dışı başvurular için gereken çeviri ve ulusal başvuru ücretlerini 30 ay erteleyebilirsiniz.

Bu da size pazarı test etme ve yatırım bulma açısından zaman kazandırır.

En Önemlisi: Gizliliği Sağlamadan Açıklama Yapmayın!

En büyük risklerden biri, patent başvurusu yapılmadan önce buluşun kamuya açıklanmasıdır. Böyle bir açıklama (örneğin bir fuarda sergilemek, internet sitesinde yayınlamak, yatırımcıya sunmak) patent alma hakkınızı tamamen kaybetmenize yol açabilir.

Altın Kural: Patent başvurusu yapılmadan önce hiç kimseyle – potansiyel yatırımcı, iş ortağı ya da müşteri – buluşunuzu detaylı şekilde paylaşmayın. Eğer paylaşmanız gerekiyorsa, mutlaka gizlilik sözleşmesi (NDA) imzalatın.

Sonuç: Zamanlama Her Şeydir

Patent başvurusu ne zaman yapılmalı sorusunun kesin ve tek bir cevabı yok. Ancak genel kural şudur:

"Buluşunuzun anlatımı ve kapsamı netleştiği anda, henüz kimseye açıklamadan başvurunuzu yapın."

Bu stratejiyle hem hak kaybını önler hem de yatırım ve iş fırsatlarında güçlü bir duruş sergilersiniz.

Patentle ilgili kafanıza takılan her soruda, bir fikri mülkiyet profesyoneline danışmaktan çekinmeyin. Unutmayın, iyi bir zamanlama, iyi bir fikir kadar değerlidir. Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Patent Yolculuğu: Bir Buluşun Tescile Uzanan Serüveni

Patent Nasıl Alınır , Patent Nasıl Alınır Süreçler , patent nasıl alınır kısaca , patent alma şartları , patent almak adım adım , patent almadan önce , patent nasıl alınır özet , Patent Başvurusu , Patent Başvurusu Nasıl Yapılır , Patent İtirazlar ve Hükümsüzlük Davaları

Bir fikriniz var ve bu fikri koruma altına almak istiyorsunuz. Ama patent almak nasıl bir süreç? Sadece bir form doldurmak yeterli mi? Elbette hayır. Patent başvurusu, dikkatle yürütülmesi gereken bir dizi adımdan oluşan teknik ve hukuki bir yolculuktur. Bu yazıda, patent almanın adım adım nasıl il ilerlediğini, her aşamada nelerle karşılaşabileceğinizi ve iptale neden olabilecek ayrıntıları anlatıyoruz.

1. Başvurunun Yapılması (Filing of Patent Application)

Patent yolculuğunuz, başvuru formunu doldurup ilgili patent ofisine teslim etmenizle başlar.

Örnek: Yeni bir elektrikli scooter fren sistemi geliştirdiyseniz, bunun teknik çizimlerini, tarifnamesini ve istemlerini içeren bir dosyayla başvurmalısınız. Ayrıca başvuru harcını da ödemeyi unutmamalısınız.

2. Şekli İnceleme (Formal Examination)

Bu aşamada, patent ofisi başvurunuzun öncelikle biçimsel kurallara uygun olup olmadığını kontrol eder. Belgeler eksiksiz mi? Harç ödenmiş mi? Tarifname ve istemler kurallarına uygun olarak yazılmış mı? Çizimler istenilen formatta ve usulde mi hazırlanmış?

Örnek: Bazı başvurular, istemler bölümü eksik yazıldığı için bu aşamada reddedilir. Bu nedenle teknik içeriğin tam ve doğru şekilde sunulması hayati önem taşır.

 3. Araştırma Raporu (Search Report)

Birçok ülkede, patent ofisi ilgili teknik alandaki önceki buluşları (tekniğin bilinen durumunu) belirlemek için bir arama yapar. Bu rapor, buluşunuzun "yeni" olup olmadığını görmek için kullanılır.

Örnek: Bulaşık makinesine takılan yeni bir su filtresi tasarladınız, ancak daha önce Japonya'da aynı prensiple çalışan bir sistemin patentlendiği ortaya çıkarsa, bu sizin patent alma ihtimalinizi azaltabilir.

4. Esas İnceleme (Substantive Examination)

Bu en kritik aşamadır. Patent uzmanları başvurunuzun gerçekten yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirlik gibi patent verilebilirlik kriterlerine uyup uymadığını değerlendirir.

Örnek: Yazdığınız yapay zekâ algoritması, halihazırda bilinen bir modelin sade bir versiyonuysa, "buluş basamağı" eksikliği nedeniyle reddedilebilir. Uzman sizinle yazılı görüşerek istemlerde daraltma veya değişiklik önerebilir.

 Not: Bazı ülkelerde esas inceleme sadece talep edilirse yapılır. Talep etmeyi unutursanız, başvurunuz askıda kalabilir.

 5. Yayın (Publication)

Genel kural olarak, patent başvuruları ilk başvuru tarihinden itibaren 18 ay sonra yayınlanır. Bu yayın sayesinde herkes başvurunuzun içeriğini görebilir.

Örnek: Sensörlü otomatik sulama sistemine yönelik bir patent başvurusu yaptınız. Yayınlandıktan sonra, bu alanda faaliyet gösteren rakip firmalar başvurunuzu görebilir ve sizin sisteminize benzer, ancak patenti ihlal etmeyen alternatif çözümler üretmeye çalışabilir.

6. Tescil ve Patent Belgesi (Grant and Certificate)

Eğer esas inceleme olumlu sonuçlanırsa, patent ofisi buluşunuza patent verir ve size resmi bir patent belgesi gönderir.

Örnek: 3 yıl süren bir değerlendirme sonunda, akıllı sera iklim kontrol sisteminiz tescillenmişse, artık bu teknolojiyi kullanmak isteyenler sizin izninizi almak zorunda.

 7. İtirazlar ve Hükümsüzlük Davaları (Opposition)

Birçok patent sistemi, tescilden önce veya sonra üçüncü kişilerin patenti iptal ettirme talebinde bulunmasına izin verir.

 Örnek: Rakibiniz, sizin patentinizin aslında daha önce yayınlanmış bir bilimsel makaleyle aynı olduğunu ileri sürebilir ve iptal davası açabilir.

 Bu nedenle başvurunuzun başlangıçta sağlam bir arka plan araştırması ile yapılması büyük fark yaratır.

 Sonuç: Patent Süreci Emek İster ama Değerlidir

Patent almak uzun ve ayrıntılı bir süreç olabilir, ancak bu süreçte atılacak her doğru adım, sizi fikri mülkiyet haklarınızı daha sağlam temellerle korumaya yaklaştırır. Girişimcilik veya Ar-Ge alanında çalışıyorsanız, patent yolculuğunun her durağında profesyonel destek almak, uzun vadede size zamandan ve maddi kayıptan kazandırabilir.

Unutmayın: Her büyük icat, iyi bir patent stratejisiyle başlar! Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Patent Veritabanı Araştırmalarının Gücü: Rekabet Analizinden Yenilikçi Fikirlere Kadar Her Şey

Lisanslanabilir Teknoloji , Teknoloji Trendleri , Kullanım Serbestliği , Freedom to Operate , patent veritabanı , Patent Araştırma , Patent araştırması yapmak

Patent veritabanları yalnızca yeni bir buluşun daha önce patentlenip patentlenmediğini kontrol etmek için değil, aynı zamanda rekabeti analiz etmek, teknoloji trendlerini izlemek ve yeni fırsatlar keşfetmek için de paha biçilmez kaynaklardır. Bu yazıda, patent araştırmasının neden her girişimcinin ve Ar-Ge profesyonelinin araç kutusunda bulunması gerektiğini adım adım ele alıyoruz.

1. Buluşunuz Gerçekten Yeni mi?

Patent başvurusu yapmadan önce, fikrinizin daha önce tescillenip tescillenmediğini bilmek zorundasınız. Örneğin, giyilebilir bir tansiyon ölçer geliştirdiğinizi varsayalım. Aynı işlevi gören bir cihazın daha önce patentlenmiş olması, sizin başvurunuzun reddedilmesine yol açabilir. Patent veritabanı aramaları, bu tür riskleri önceden görmenizi sağlar.

 2. Rakiplerin Ar-Ge Yönelimlerini Anlamak

Patent başvuruları, firmaların gelecekte nereye yöneldiğini gösteren önemli ipuçlarıdır. Örneğin, Tesla’nın batarya teknolojileriyle ilgili başvuruları incelendiğinde, firmanın enerji depolama konusunda ne kadar agresif ilerlediğini anlayabilirsiniz.

 3. Teknoloji Trendlerini Keşfetmek

Patent verileri, hangi teknolojilerin yükselişte olduğunu ortaya koyar. Son yıllarda yapay zekâ, biyoteknoloji ve sürdürülebilir enerji çözümleri patent başvurularında ciddi artış gösteriyor. Bu veriler, yatırım ve ürün geliştirme stratejilerinizi şekillendirebilir.

 4. Lisanslanabilir Teknolojilere Ulaşmak

Bazı patent sahipleri, geliştirdikleri teknolojileri lisanslamaya açıktır. Örneğin, bir üniversitenin su arıtma teknolojisi, özel sektör için büyük bir ticari fırsat olabilir. Bu bilgiyi yalnızca patent veritabanı araştırmasıyla öğrenebilirsiniz.

 5. Yeni İş Ortakları ve Tedarikçiler Bulmak

Patent sahibi firmalar yalnızca rakip değil; aynı zamanda potansiyel çözüm ortaklarıdır. Medikal alanda bir ürün geliştiren firma, gerekli bir bileşenin patent sahibine ulaşarak lisans anlaşması yapabilir.

6. Pazar Boşluklarını Tespit Etmek

Hangi teknolojilerin doygun olduğunu, hangilerinde ise fırsat bulunduğunu patent verileriyle görebilirsiniz. Örneğin, yurt dışında patentlenmiş ama Türkiye'de henüz ticari olarak sunulmamış bir ürün, yerel girişimciler için büyük bir fırsat olabilir.

7. "Kullanım Serbestliği" Analizi (Freedom to Operate)

Yeni bir ürünü pazara sunmadan önce, o ürünün herhangi bir patenti ihlal etmediğinden emin olmalısınız. Aksi takdirde, ürün piyasadayken davalarla karşılaşabilirsiniz. Patent veritabanları, bu tür sorunları öngörmenize yardımcı olur.

 8. Süresi Dolmuş Patentlerden Yararlanmak

Patent süresi dolmuş teknolojiler artık kamuya açık hâle gelir. 1980’lerde tescillenmiş bir makine tasarımı, günümüzde yeniden üretilerek maliyet avantajı elde edilebilir.

9. Mevcut Teknolojiler Üzerinden Yeni Gelişmeler

Patent belgeleri teknik çizimler ve detaylı açıklamalar içerdiğinden, mevcut bir teknolojiyi geliştirip üzerine yeni bir fikir inşa etmek mümkündür. Örneğin, geleneksel bir enjeksiyon kalıbı tasarımı, biyobozunur malzemeler için yeniden yorumlanabilir.

Sonuç

Patent veritabanı araştırmaları, sadece bir buluşu korumak için değil; pazarı anlamak, strateji geliştirmek ve işbirlikleri oluşturmak için de kullanılmalı. İster girişimci olun, ister bir Ar-Ge mühendisi, bu kaynakları etkili kullanarak hem riskleri azaltabilir hem de inovatif fikirlerinizi daha sağlam temellere oturtabilirsiniz.

Unutmayın: İyi bir fikir, bazen eski bir fikrin yenilikçi bir bakış açısıyla yeniden yorumlanmasıdır. Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Patent Başvurusunda Buluşun Ekonomik Fizibilitesi Değerlendirilir Mi?

Patent Başvurusu , Patent Değerleme , Patent Değeri , Patent Buluş Başamağı , Patentte Sanayiye Uygulanabilirlik , Patentte Pazar Potansiyeli , Ekonomik Olarak Zor Uygulanan Buluşlar

Patent başvurusunda, buluşun ekonomik fizibilitesi genellikle doğrudan değerlendirilmez. Patent başvurusu, buluşun yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirlik gibi teknik kriterlere dayalı olarak değerlendirilir. Bu, patent başvurusunun öncelikli olarak teknik bir inceleme sürecine tabi tutulduğu anlamına gelir. Ancak, buluşun ekonomik fizibilitesi, patentin ticari potansiyeli ve pazar değeri açısından önemli bir faktör olsa da, patent tescili için gerekli teknik şartların dışında genellikle bir değerlendirme konusu değildir.

1. Patent Başvurusunun Değerlendirilme Süreci

Patent başvurusunda, buluşun teknik özellikleri ve yasal gerekliliklere uygunluğu ön plana çıkar. Bu gereklilikler şunlardır:

  • Yenilik: Buluş, daha önce var olan herhangi bir teknolojiden veya çözümden farklı ve yeni olmalıdır.
  • Buluş Basamağı (İnovasyon): Buluş, uzmanlar için açık ve kolayca ulaşılabilir olmamalıdır. Yani, buluşun bir "yeni düşünce" içermesi gerekir.
  • Sanayiye Uygulanabilirlik: Buluş, endüstriyel veya ticari bir alanda kullanılabilir olmalıdır. Bu, genellikle buluşun ekonomik fizibilitesine dolaylı bir şekilde etki edebilir, çünkü sanayiye uygulanabilirlik, üretilebilirlik ve ticari üretimle ilgilidir.

Patent ofisleri, ekonomik fizibiliteyi doğrudan göz önünde bulundurmaz. Bunun yerine, buluşun bu üç temel kriteri karşılayıp karşılamadığını değerlendirirler.

2. Ekonomik Fizibilitenin Patent Sürecindeki Dolaylı Rolü

Patent başvurusunun değerlendirilmesinde ekonomik fizibilite olmasa da, buluş sahibinin ticari başarı ve pazar talepleri göz önünde bulundurulabilir. Özellikle şu durumlarda ekonomik fizibilitenin rolü olabilir:

  • Sanayiye Uygulanabilirlik: Buluş, teorik olarak uygulanabilir olsa da, ticari olarak üretilmesi ve satılması pratikte imkansız veya çok maliyetli ise, sanayiye uygulanabilirlik kriterini zor karşılayabilir. Örneğin, çok pahalı veya üretim zorlukları yüksek bir teknoloji, teknik olarak uygulanabilir olsa da ekonomik açıdan verimli olmayabilir.
  • Pazar Potansiyeli: Bir patent başvurusunda, başvuru sahibi genellikle buluşun ticari potansiyelini de değerlendirir. Buluşun ekonomik fizibilitesinin zayıf olması, buluş sahibinin ticari olarak başarılı olma olasılığını etkileyebilir. Ancak bu, patentin tescil edilmesine engel teşkil etmez, çünkü patentin temel amacı buluşu hukuki olarak korumaktır.

3. Örnekler:

Örnek 1: Yüksek Maliyetli ve Karmaşık Teknolojiler

Bir girişimci, yeni bir güneş enerjisi paneli tasarımı için patent başvurusu yapıyor. Bu tasarım, güneş enerjisi üretimini artıran bir teknoloji içeriyor, ancak üretim maliyetleri çok yüksek. Bu buluşun sanayiye uygulanabilirlik açısından bir sorunu olabilir, çünkü ticarileştirilmesi ve seri üretimi ekonomik olarak sürdürülebilir olmayabilir. Ancak bu durum, patentin tescillenmesini engellemez. Patent ofisi, sadece buluşun yeniliği ve buluş basamağını değerlendirir, ekonomik fizibiliteyi göz önünde bulundurmaz.

Örnek 2: Yenilikçi, Ama Ekonomik Olarak Zor Uygulanan Buluş

Bir başka örnekte, bir biyoaktif malzeme üzerine patent başvurusu yapılmıştır. Buluş, teorik olarak insan sağlığı için çok faydalı olabilir, ancak üretimi için kullanılan malzemeler çok pahalıdır ve sınırlı sayıda tedarik edilebilir. Ekonomik olarak uygulanabilir olmayabilir, ancak yine de buluşun teknik özellikleri patent ofisi tarafından incelenir. Yenilik ve buluş basamağı kriterlerini karşılıyorsa, patent tescili alınabilir, ancak ticari olarak başarılı olup olmayacağı farklı bir değerlendirme sürecidir.

Örnek 3: Yüksek Pazar Talebi Olan, Ancak Teknik Sorunları Bulunan Buluş

Bir başka örnekte, çok talep gören bir ürün için batarya teknolojisi üzerine bir patent başvurusu yapılmış olabilir. Teknoloji, yüksek verimli batarya sağlamakla ilgili yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Ancak, buluşun uygulama maliyetleri çok yüksek olduğu için, pazar talebini karşılama ve üretim için büyük yatırımlar gerekebilir. Patent ofisi, buluşun yeniliğini ve buluş basamağını inceler, fakat ekonomik fizibiliteyi dışsal bir faktör olarak bırakır.

4. Ekonomik Fizibilite ve Patent Yatırımcıları

Patent başvurusu sahipleri, başvurunun ardından yatırımcılar arayarak ekonomik fizibiliteyi göz önünde bulundurabilirler. Örneğin, bir buluşun pazar araştırması ve finansal analizleri yapılarak, yatırımcılar buluşun ticari potansiyeline karar verebilir. Ancak, bu süreç patentin tescili aşamasından bağımsızdır.

5. Patent Sonrası Ticarileştirme Süreci

Patent, yalnızca buluşu hukuki olarak korur. Ancak buluşun ticari başarıya ulaşması, ekonomik fizibilite değerlendirmeleri, pazar araştırmaları, üretim maliyetleri ve talep analizleri gibi faktörlere bağlıdır. Ticarileştirme süreci, patent sonrası süreçte önemli bir rol oynar, ancak patent tescili sırasında doğrudan ekonomik fizibiliteye dair bir değerlendirme yapılmaz.

Sonuç

Patent başvurusu, buluşun yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirlik açısından teknik bir incelemeye tabidir. Ekonomik fizibilite, patent başvurusu sürecinde doğrudan dikkate alınmaz, ancak ticari başarı ve pazar potansiyeli buluş sahibinin yatırımcılar veya iş ortakları ile yapılan görüşmelerde önem kazanabilir. Yani, ekonomik fizibilite genellikle patentin tescil sürecinin bir parçası olmasa da, sonrasında buluşun ticarileştirilmesi açısından kritik bir faktördür. 

Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Bir Patentin Lisanslama Sözleşmesi İptal Edilirse, Haklar Ne Zaman Buluş Sahibine Geri Döner?

Lisans Anlaşmaları ve Gizlilik Sözleşmeleri , Lisans sahibi , Patentte Lisans Verme , Lisanslama anlaşmaları , Lisans İptali , Patentte Lisan İptali , Patent Lisanslama , Patent Lisans Sözleşmesi , Patent Lisanslama ve Satışı , patent lisansı , Patent Hakların Geri Verilmesi

Bir patentin lisanslama sözleşmesinin iptal edilmesi durumunda, genellikle lisans sözleşmesinde belirlenen hükümlere ve taraflar arasında yapılmış olan anlaşmalara bağlı olarak, hakların buluş sahibine (patent sahibi) geri dönme zamanı değişebilir. Ancak genel olarak, lisanslama sözleşmesinin iptal edilmesinden sonra, patent hakları aşağıdaki durumlarda geri döner:

1. Lisans Sözleşmesinde Geri Dönüş Hükmü Olup Olmaması:

Lisans sözleşmesinde, sözleşmenin iptal edilmesi durumunda hakların nasıl geri döneceği açıkça belirtilmişse, bu hükümler geçerli olur. Örneğin, lisans sözleşmesinde "sözleşmenin iptalinden itibaren 30 gün içinde haklar lisans veren tarafa geri döner" şeklinde bir ifade varsa, bu hüküm geçerli olur.

Örnek: Bir firma, bir buluş sahibinden patent lisansı almış ve belirli bir bölge veya ürün için üretim yapma hakkı elde etmiştir. Ancak bu firma, sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmezse ve buluş sahibi sözleşmeyi iptal ederse, sözleşmede yer alan bir hükme göre patent hakları 30 gün içinde buluş sahibine geri dönebilir.

2. İptalin Geçerlilik Tarihi ve Yükümlülüklerin Tamamlanması:

Lisans sözleşmesinin iptal edilmesinin ardından, bazı durumlarda lisans alan tarafın geçmişteki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekebilir. Yani, patentin geri dönmesi bazen hemen gerçekleşmez; iptal tarihinden önce yapılmış ödemeler veya lisans altında üretilen ürünlerle ilgili yükümlülüklerin tamamlanması gerekebilir.

Örnek: Eğer bir lisans sözleşmesinde yıllık ödemeler yapılması gerekiyorsa, ödemelerin tamamlanması ve hesaplarının kapatılması için belirli bir süre tanınabilir. Örneğin, lisans sözleşmesi iptal edildiğinde, lisans alan tarafın önceki yıllık ödemelerini yapması gerekebilir.

3. Tazminat ve Geri Alınan Haklar:

Bazı lisans sözleşmelerinde, lisans alan taraf, sözleşmenin iptal edilmesinden sonra patent hakkını iade etmeden önce tazminat ödemek zorunda olabilir. Bu, taraflar arasında anlaşmazlık durumunda ortaya çıkabilir.

Örnek: Bir buluş sahibi, lisans alan şirketle yaptığı sözleşmeyi iptal ettiğinde, bu şirketin geliştirdiği ve ticarileştirdiği bazı ürünler olabilir. Lisans alan taraf, patent hakkının geri verilmesi için bu ürünlerin üretimi veya satışından elde edilen gelir üzerinden belirli bir tazminat ödeyebilir.

4. Hakların Hızla Geri Dönmesi (Bağımsız İptal):

Lisans sözleşmesinin feshi veya iptali, hakların bir an önce buluş sahibine geri dönmesini gerektiriyorsa, bu durum sözleşmeye göre genellikle anında gerçekleşir. Bununla birlikte, eğer anlaşmazlık varsa, mahkeme kararı veya arabuluculuk yoluyla bu geri dönüş sağlanabilir.

Örnek: Eğer bir lisans alan taraf, patent hakkına sahip olma şartlarına aykırı davranmışsa (örneğin, ürünün tescilli patentten faydalanarak üretimini yapmaması veya buluş sahibine ödemeleri yapmaması gibi), bu durumda buluş sahibi, sözleşme iptal edilmeden önce veya iptal edildikten sonra hakları hızla geri alabilir.

5. Sözleşmeye Aykırılık Durumunda

Eğer lisans sözleşmesi taraflardan biri tarafından ihlal edildiyse, bu ihlalin sonucu olarak hakların geri dönüşü söz konusu olabilir. İhlalin türüne bağlı olarak, sözleşme iptal edilebilir ve bu durumda haklar, bir anlaşmazlık çözümü sürecine (mahkeme veya tahkim) girmeden önce geri alınabilir.

Örnek: Bir lisans alan şirket, sözleşmede belirtilen minimum üretim hedeflerini yerine getirmezse, buluş sahibi sözleşmeyi feshedebilir ve patent haklarını geri alabilir. Ancak şirketin bu süreçte belirli bir süreye kadar kalan üretimi tamamlaması gerekebilir.

Sonuç:

Patent lisans sözleşmesinin iptal edilmesinin ardından hakların geri dönüşü, sözleşmenin hüküm ve koşullarına, tarafların anlaşmalarına ve bazen yasal düzenlemelere bağlıdır. İptalin hemen etkili olup olmayacağı, sözleşmenin içeriği ve tarafların geçmişteki eylemlerine göre farklılık gösterebilir. Buluş sahiplerinin, haklarının geri dönmesi için lisans sözleşmesinde yer alan hükümlere dikkat etmesi önemlidir. Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Patent Başvurusu Reddedilirse, Aynı Buluş İçin Faydalı Model Başvurusu Yapılabilir mi?

Evet, belirli koşullar altında patent başvurusu reddedildikten sonra aynı buluş için faydalı model başvurusu yapılabilir. Ancak, bunun mümkün olup olmadığı başvurunun reddedilme sebebine, başvurunun kapsamına ve ilgili ülkenin mevzuatına bağlıdır.

✔ Patent başvurusu buluş basamağı eksikliği nedeniyle reddedildiyse, faydalı model başvurusu yapılabilir.
✔ Yenilik eksikliği nedeniyle reddedildiyse, faydalı model başvurusu da mümkün olmaz.
✔ Türkiye’de ve bazı ülkelerde patent başvurusu sürecinde veya reddedildikten sonra faydalı model başvurusu yapmak mümkündür.
✔ Faydalı model, patentten daha kısa süre (10 yıl) korunur ve daha az maliyetlidir.

1. Patent Reddedilirse, Faydalı Model Başvurusu Yapılabilir mi?

Patent başvurusunun reddedilmesi, genellikle şu üç ana sebepten biri nedeniyle gerçekleşir:

Red Sebebi

Faydalı Model Başvurusu Yapılabilir mi?

Yenilik (novelty) eksikliği

❌ Genellikle mümkün değil, çünkü faydalı model için de yenilik şartı aranır.

Buluş basamağı eksikliği (inventive step)

✅ Mümkün olabilir, çünkü faydalı modelde buluş basamağı aranmaz.

Patentlenebilirlik kriterlerini karşılamaması (örneğin, doğal keşifler, matematiksel yöntemler, iş yöntemleri vs.)

❌ Mümkün değil, çünkü aynı kriterler faydalı model için de geçerlidir.

 

Örnekler:

Önemli Olan Durum:

  • Bir buluş yenilik taşıyor, ancak buluş basamağı eksikliği nedeniyle patent olarak tescil edilemiyorsa, faydalı model başvurusu yapılabilir.
  • Örneğin, bir vida tasarımında yeni bir diş yapısı varsa, ancak bu değişiklik büyük bir teknik ilerleme olarak görülmüyorsa, patent reddedilebilir ama faydalı model alınabilir.

 

Önemli Olmayan Durum:

  • Buluş daha önce yayınlanmışsa (örneğin, başka bir patent dokümanında veya akademik makalede açıklanmışsa), ne patent ne de faydalı model alınabilir.

2. Ülkelere Göre Durum

Patentten faydalı modele geçiş hakkı bazı ülkelerde mümkündür, bazılarında değildir.

 

Ülke

Patentten Faydalı Modele Geçiş Mümkün mü?

Türkiye (TÜRKPATENT)

Evet (Ancak faydalı model için yenilik gereklidir).

Avrupa (EPO/EUIPO)

Hayır (Faydalı model sistemi yoktur, ancak bazı ülkelerde mümkündür).

Almanya (DPMA)

Evet, patentten vazgeçerek faydalı model başvurusu yapılabilir.

Çin (CNIPA)

Evet, patent başvurusu sırasında faydalı modele çevrilebilir.

ABD (USPTO)

Hayır, çünkü ABD'de faydalı model sistemi yoktur.

 

Örnek:

  • Türkiye’de bir patent başvurusu buluş basamağı eksikliği nedeniyle reddedilirse, başvuru sahibi faydalı model başvurusu yapabilir.
  • Avrupa Patent Ofisi’nde (EPO), faydalı model tescili olmadığı için böyle bir dönüşüm mümkün değildir.

3. Patentten Faydalı Modele Geçiş Stratejisi

Eğer bir patent başvurusu reddedilme riski taşıyorsa, başvuru sahipleri şu stratejileri uygulayabilir:

a) Patent Başvurusu Devam Ederken Faydalı Model Başvurusu Yapmak

  • Türkiye ve Çin gibi ülkelerde, patent başvurusu sürerken faydalı model başvurusu da yapılabilir.
  • Eğer patent reddedilirse, faydalı model başvurusu açık kalır ve tescil şansı devam eder.

Örnek:

  • Türkiye’de bir girişimci, yeni bir plastik enjeksiyon makinesi veya enjeksiyon kalıbı tasarımı için patent başvurusu yaptı ancak buluş basamağı eksikliği nedeniyle red aldı.
  • Aynı makine veya kalıp tasarımı için faydalı model başvurusu yaparak koruma aldı.
  • Aynı buluş için faydalı model başvurusu yaparak koruma aldı.

b) Patent Başvurusu Reddedildikten Sonra Yeni Bir Faydalı Model Başvurusu Yapmak

  • Eğer patent başvurusu reddedilmiş ve kamuya açıklanmamışsa, yeniden faydalı model başvurusu yapmak mümkün olabilir.
  • Ancak ilk başvurunun kamuya açıklanması durumunda, yeni faydalı model başvurusu yenilik kriterini kaybedebilir.

Örnek:

  • Türkiye’de bir mühendis, özel bir bisiklet zinciri için patent başvurusu yaptı, ancak yenilik gerekçesiyle reddedildi.
  • Patent başvurusu reddedildiği anda kamuya açık hale geldiği için, artık faydalı model alınamaz.

4. Faydalı Model Başvurusu Yapmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Buluş Basamağı Şart Değildir, Ama Yenilik Gerekir:

  • Faydalı model için buluş basamağı aranmaz, ancak yenilik aranır.
  • Eğer patent başvurusu ilk başvuru tarihinden önce açıklanmışsa, faydalı model alınamaz.

Başvuru Süresini Kaçırmayın:

  • Patent başvurusu reddedildikten hemen sonra faydalı model başvurusu yapılmalıdır.

Faydalı Modelin Koruma Süresi Daha Kısadır:

  • Türkiye’de patent 20 yıl, faydalı model ise 10 yıl korunur.

Örnek:

  • Bir otomotiv şirketi, yeni bir egzoz sistemi için patent başvurusu yaptı.
  • Patent, buluş basamağı eksikliği nedeniyle reddedildi.
  • Şirket, 10 yıl boyunca korunmak için faydalı model başvurusu yaptı ve tescil aldı.

Sonuç

✔ Patent başvurusu buluş basamağı eksikliği nedeniyle reddedildiyse, faydalı model başvurusu yapılabilir.
✔ Yenilik eksikliği nedeniyle reddedildiyse, faydalı model başvurusu da mümkün olmaz.
✔ Türkiye’de ve bazı ülkelerde patent başvurusu sürecinde veya reddedildikten sonra faydalı model başvurusu yapmak mümkündür.
✔ Faydalı model, patentten daha kısa süre (10 yıl) korunur ve daha az maliyetlidir.

Özetle: Patent reddedilirse, başvuru sahibi buluşunun niteliğine ve ülkedeki mevzuata göre faydalı model başvurusu yapmayı düşünebilir. Ancak, ilk başvurunun kamuya açıklanması durumu dikkatlice değerlendirilmeli ve stratejik hareket edilmelidir. Ayrıntılı bilgi almak için 0216 553 22 23 telefon üzerinden hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz için tıklayın.[...]

Read more

Hakkımızda

Meslek Patent Logo

Patent, marka ve tasarım tescilleri alanında hizmet vermek üzere 2007 yılında kurulan Protech Teknolji Danışmanlık Ltd. Şti. bünyesinde barındırdığı fikri mülkiyet uzmanları ile Türkiye'de yaratılan buluşlara patent tescili, ortaya çıkarılan orijinal tasarımlara endüstriyel tasarım tescili ve ürün isimleri, firma isimleri vb. işaretlerin korunması hususunda marka tescili konusunda müşterilerine titiz, profesyonel, süratli ve uygun fiyat politikalarına sadık kalarak danışmanlık hizmeti vermektedir.